Hacıkadın Vadisi


HACIKADIN VADİSİ

Ankara’nın Keçiören İlçesi’nin kuzeydoğusunda yer alan Hacıkadın vadisi ve deresi , İran-Turan fitocoğrafik bölgesi sınırları içerisinde 1920’li yıllarda, Alman botanikçi’nin dikkatini çeken ilginç bir flora dokusuna sahip. Kuzey-güney yönünde uzanan Hacıkadın deresi, güney ucunda havaalanı yolunu keserek Çubuk çayına birleşir. Derenin kuzeyinden Samsun-İstanbul çevreyolu ile kentsel yaşama bağlanır. Keçiören-Bademlik Yolu caddesi ile belirtilen Çevreyolu, Çubuk çayı-Pursaklar arasında kalan havaalanı yolunun çerçevelenir Hacıkadın vadisi.
Ulugüney deresinin devamı olan Bağlum deresi, Hacıkadın vadisine yaklaştığı zaman Hacıkadın deresi adını alır ve Çubuk çayıyla birleşir. 

Yıl boyunca su akışının olduğu vadinin yukarı (kuzey) kısmı sarp ve kayalıktır . Aşağıya doğru genişleyen vadinin yamaçlarında eğim azalır . Verimli toprakların bulunduğu tabana yakın yerlerde günümüzde terkedilmiş olan bahçeler bulunur. Ulusal Bağımsızlık Savaşı yıllarında bağlık bahçelik bir bölge olarak bilinen Keçiören’in, yapılaşmadan kalabilmiş çok değerli bir parçası olarak düşünülecek özellikte bir yeridir. O dönemde Ankara’ya yük yük fındık ve kestanenin getirildiği, en kaliteli memba suyunun çıktığı yer olan Solfasol’ün bulunduğu yer de yine bu vadidir 
Topografyada yaklaşık en yüksek rakım güneybatı civarında 1100 m., en düşük rakım ise 900 m. civarında olan Hacıkadın Vadisi dik ve çok dik eğimli topografik bir yapısı ile 52 familyaya ait 197 cins, 338 tür, 3 alt tür ve 3 varyeteye sahip florası ile Ankara’nın en önemli hava koridorlarından biri olup, ekosistem servis alanı olarak varlığını halen korumaktadır.


“Karyağdı” Dağı eteklerindeki kaynaklardan beslenen “Hacıkadın” deresi beldeden geçerek Çubuk Çayı’na karışır. Beldeden “Aktaş” tepesine doğru Hacıkadın deresi takip edildiğinde sayısız çeşmeler bulunmaktadır. Bu dere yatağında Paleotik döneme ait aletler bulunmuştur. Galat ve Bizans yerleşmeleri vardır. Türklerin ilk iskan yerlerinden olan ve “Hisar” adı ile bilinen, 10 haneli bir yerleşme
Hacı kadın deresi temiz ve berraktı. Bu dere Dutluk, Duvardibi, Kuyubaşı, Ahmet Çavuş ve Mecidiye'nin arka tarafından akardı ve 1955 yıllarına kadar da temizdi. Halk, şimdi Dutluk durağına adını vermiş olan ve büyük dut ağaçlarının bulunduğu yere piknik yapmaya giderdi. Ankara'da bulunan yabancı elçilik mensupları da burada yürüyüş yaparlardı. Çubuk Çayı'nda halı ve kilim yıkanır, akıntının çok olmadığı yerlerde yüzülürdü. Milli Mücadele ve Cumhuriyetin ilk yıllarında pek çok ünlü isim Keçiören'de oturmuştur. Keçiören 'den atla Ulus'a giderler ve atlarını Taşhan'a bağlarlardı. Keçiören eskiden beri bir otel-kent görümündedir.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hacıkadın Vadisi Resimleri

Şelaleler Vadisi